7.6 IMDB Puanı
Gündüz Güzeli – Belle De Jour 1967
(Belle de Jour)
Senaryo Joseph Kessel, Luis Buñuel, Jean-Claude Carrière
Ödüller 1 BAFTA Award6 wins & 5 nominations total.Nominated for 1 BAFTA Award6 ödül & 5 Adaylık. total
Gündüz Güzeli (Belle de Jour, 1967): Cinsellik, Bastırılmışlık ve Gerçeklik Arasındaki İnce Çizgi
Giriş
Luis Buñuel’in Gündüz Güzeli filmi, erotizm, psikanaliz ve sosyal normlar arasındaki çatışmayı ustalıkla ele alan bir başyapıttır. 1967 yapımı bu film, dönemin sinemasında tabu sayılan cinsellik temalarını cesurca işlerken, bireyin iç dünyasındaki bastırılmış arzuları dışavurumuyla da dikkat çeker. Gündüz Güzeli, modern bireyin kimlik arayışını ve toplumsal rollerle çatışmasını sembolik anlatımlarla yansıtan klasik bir eser olarak sinema tarihindeki yerini almıştır.
Film Özeti
Séverine Serizy (Catherine Deneuve), zengin ve saygın bir ailenin kızı, aristokrat bir evliliğe sahip genç bir kadındır. Ancak kocasına karşı cinsel isteksizlik yaşar ve bu durum onun iç dünyasında bir çatışma yaratır. Séverine, gündüzleri lüks bir genelevde çalışmaya başlar ve burada bastırılmış fantezileri ve arzularıyla yüzleşir. Film boyunca gerçeklik ve hayal arasındaki sınırlar bulanıklaşır; Séverine’nin fantezileri ve yaşadıkları iç içe geçer.
Temalar
1. Bastırılmış Cinsellik ve Psikanalitik Okuma
Film, Freudyen psikanalizden beslenen bir yapıya sahiptir. Séverine’nin gündüz geneleve gitmesi, bilinçdışı arzularının bastırılma biçimidir. Bu davranış, toplumun kadına biçtiği “saygınlık” rolüne bir başkaldırıdır. Filmde Séverine’nin fantezileri, hem arzularını hem de korkularını yansıtarak bilinçdışının katmanlarını açığa çıkarır.
2. Gerçeklik ve Fantezi Arasındaki İnce Çizgi
Buñuel, izleyiciyi gerçeklik ve hayal arasındaki belirsizliğe sürükler. Séverine’nin yaşadığı deneyimler kimi zaman gerçek kimi zaman hayal sahneleriyle gösterilir; bu da filmin ambiyansını rüya gibi, hatta bazen kabusvari yapar.
3. Toplumsal Normlar ve Kadın Kimliği
Film, 1960’ların cinsellik ve kadın rolü üzerine baskıcı yapısını sorgular. Séverine, geleneksel evlilik ve kadınlık rollerinin sınırlarını zorlayarak, kendi kimliğini arama mücadelesindedir. Gündüz genelevde çalışması, hem özgürleşmenin hem de toplumdan dışlanmanın metaforu olarak okunabilir.
Sinema Dili ve Estetik
Buñuel’in yönetmenliği, simgesel ve metaforik anlatımı ön plandadır. Filmde sıkça kullanılan su, aynalar ve dantel gibi imgeler, Séverine’nin içsel durumunu ve bastırılmış arzularını yansıtır. Siyah-beyaz görüntü, dönemin atmosferini güçlendirdiği kadar, gerçeklik ve hayal arasındaki geçişleri vurgular.
Sonuç
Gündüz Güzeli, erotizmi sadece fiziksel bir deneyim değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal bir mesele olarak ele alan, dönemin sinemasına öncülük eden bir yapımdır. Buñuel’in psikolojik derinlik ve sembollerle örülü anlatımı, filmi klasikler arasına taşımış, kadın cinselliği ve kimliği üzerine tartışmaları da derinleştirmiştir. Film, hem sinema tarihinde hem de kültürel tartışmalarda hala önemli bir referans olmaya devam etmektedir.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın