4.9 IMDB Puanı
Call Me Alma 2023
(Call Me Alma)
🎬 Film Makalesi: Call Me Alma (2023)
Yönetmen: Mac Alejandre
Senaryo: Ricky Lee
Oyuncular: Azi Acosta (Alma), Jaclyn Jose (Sheila)
Tür: Dram, Aile, Erotik
Süre: 93 dakika
Ülke: Filipinler
🕯️ Giriş: Seks İşçiliği Aracılığıyla Annelik, Kimlik ve Kader
“Call Me Alma”, bir seks işçisinin görünürde "güçlü" ama içsel olarak kırılgan yolculuğunu, anne-kız ilişkisi üzerinden işleyen çarpıcı bir dram. Film yalnızca bir "kadın bedeninin satılması" anlatısı değil; aynı zamanda bir kadının kendi geçmişini, soyunu ve kimliğini yeniden kurma çabasıdır. Erotik gibi görünen kabuk, aslında travmanın, sistemin ve yoksulluğun sert kabuğudur. Film, Filipin toplumunun sosyal katmanları arasında hem fiziksel hem duygusal bir yolculuk sunar.
📜 Konu Özeti: Sahte Bir Güçten Gerçek Yüzleşmeye
Alma, barlarda çalışarak geçimini sağlayan bir seks işçisidir. “Kabayo” ve “Tiger Joe” adını verdiği zengin müşterileriyle düzenli ilişkiler kurmuş, bedenini bir "geçim kaynağı" olarak araçsallaştırmıştır. Ancak bir gece, yaşlı bir sokak kadını olan Sheila ile tanışması hayatını ters yüz eder. Sheila, onun gerçek annesi olduğunu iddia eder.
Alma bu iddiayı reddeder ama bir noktada gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. İkili, Manila’dan Bataan’a doğru yol alırken hem fiziksel hem duygusal bir çözülme başlar: anılar, terk edilmişlik, sevgi açlığı, öfke ve bağışlama…
🧠 Tematik Derinlik: Seks, Sınıf ve Soyun Kesiştiği Nokta
1. Kadın Bedeninin Satışı: Güç mü, Teslimiyet mi?
Film, Alma’nın hayatı üzerinden seks işçiliğini ne kutsar ne de yargılar. Alma, başlangıçta bedeni üzerinde kontrol sahibi olduğunu düşünür. Ancak Sheila’nın hikâyesi ortaya çıktıkça, bu kontrolün aslında sistemin bir yanılsaması olduğu anlaşılır. “Kadınlar farklı zamanlarda, farklı şekillerde satılır ama hikâyeler hep aynıdır” sözü, filmi özetleyen bir temadır.
2. Annelik: Doğuran mı Büyüten mi?
Alma’nın annesine olan tepkisi, sadece geçmişteki terk edilişe değil; aynı zamanda “annenin de seks işçisi” olması gerçeğine duyulan öfkedir. Film, anneliği kutsal değil, gerçekçi bir yerden ele alır. Sheila'nın varlığı, Alma'nın yalnızca geçmişiyle değil, kendi annelik potansiyeliyle de yüzleşmesine neden olur.
3. Kimlik ve Adlandırma:
Alma, adını kendi seçmiştir. Bu, onun yeni bir hayat yaratma isteğinin simgesidir. Ancak filmin ilerleyen bölümlerinde bu isim bile sorgulanır. “Beni böyle çağır. Alma. Öyle olmamı istedim.” cümlesi, kimlik inşasının ne kadar savunmasız olduğunu anlatır. “Kendi olmak” ile “kendinden kaçmak” arasında gidip gelen bir karakterle karşı karşıyayız.
🎥 Sinematografi ve Anlatım
Renk Kullanımı: Manila’nın gece kulüpleri parlak ve yapay tonlardayken; kırsal kesimdeki sahnelerde pastel, toprak tonları hâkim. Bu geçişler, karakterin içsel dönüşümünü yansıtır.
Görüntü Dili: Kamera sık sık Alma’nın yüzüne odaklanır. Bu, onun sessiz çatışmalarını izleyiciye geçirmenin ana aracıdır.
Müzik: Yerel müzikler ve sessizlik, duygusal sahnelerde minimalist ama etkili kullanılır. Özellikle Anne-Kız yüzleşmelerinde müziğin çekilmesi, gerilimi artırır.
📌 Sonuç: Kırılganlığın ve Direnişin Hikâyesi
Call Me Alma, yalnızca bir seks işçisinin ya da bir terk edilmiş çocuğun değil; bütün kadınların görünmez çığlığını duyuran bir film. Cinsellik, güç, öfke ve bağışlama; film boyunca iç içe geçer. Alma’nın yolculuğu, yalnızca annesini bulma değil, kendi kadınlığını ve geçmişini kabullenme sürecidir.
Film, Filipin sinemasında nadir rastlanan ölçüde cesur ama aynı zamanda şefkatli bir anlatıya sahiptir. Seyirciye empati kurdururken, ataerkil ve sınıfsal düzeni sessizce sorgular.
“Call Me Alma”, bir kadının seçemediği kaderine, kendi adını vererek yeniden yazmaya çalışmasının hikâyesidir.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın