5.3 IMDB Puanı
Acemi Aşık 1985
(Fraternity Vacation)
Aşkın Panikle Yüzleşmesi: Aşık Oldum (1985) Filmine Tematik Bir Bakış
Giriş
1985 yılında Ertem Eğilmez tarafından yönetilen Aşık Oldum, Yeşilçam sinemasının geç dönem örneklerinden biri olarak hem komedi hem de varoluşsal sorgulama taşıyan melez bir anlatıya sahiptir. Başrollerini Şener Şen ve Şehnaz Dilan’ın paylaştığı film, evli, orta yaşlı bir adamın genç bir kadına duyduğu ani arzu üzerinden hem aşk hem de ahlak kavramlarını sorgular. Film, Amerikan yapımı The Woman in Red’in serbest bir uyarlaması olmakla birlikte, Eğilmez’in karakter merkezli mizahi üslubu sayesinde özgün bir Türk sinema örneğine dönüşür.
Şakir Bostancı: Modern Ahlakın Krizi
Şener Şen’in canlandırdığı Şakir karakteri, konformist, düzenli bir aile babasıdır. Klasik bir beyaz yakalı gibi yaşarken bir gün sokakta gördüğü genç ve alımlı manken Sibel’e (Şehnaz Dilan) aniden tutulur. Bu olay, Şakir’in içinde bastırdığı arzuların ve gençliğe özlemin yüzeye çıkmasına neden olur.
Film, Şakir’in bu içsel çöküşünü hafif bir komedi diliyle sunsa da, alt metinde orta sınıf erkekliğin krizine işaret eder. Evlilik kurumu, toplumun ahlaki yapısı ve “kadının yeri” gibi meseleler, karakterin yaşadığı panik üzerinden yansıtılır.
Sibel: Arzunun Nesnesi mi, Özgür Kadın mı?
Sibel karakteri yüzeyde yalnızca bir "fantazi figürü" gibi görünse de, aslında erkek dünyasına dışarıdan müdahale eden ve onun kurallarını altüst eden bir güç olarak yer alır. Sibel’in varlığı, Şakir’in dengeli dünyasını sarsar; çünkü o, toplumun kadınlara biçtiği rollere sığmayan, bağımsız ve baştan çıkarıcı bir figürdür.
Ancak film, Sibel’i tam anlamıyla öznelleştirmez. Kadın karakterin çoğunlukla erkeğin arzusunun aynasında şekillenmesi, Yeşilçam’daki klasik “kadın temsili” kalıplarının sürdüğünü de gösterir. Bu bağlamda film, hem kadını özgürleştiren hem de geleneksel bakışa hapseden çelişkili bir yapı sergiler.
Mizahın Eleştirel Gücü
Ertem Eğilmez’in sinema dili, ciddi toplumsal meseleleri mizah üzerinden görünür kılmakta ustadır. Aşık Oldum’da da bu durum kendini gösterir. Film, evlilik kurumu, erkek sadakati, toplumun ahlak yapısı gibi ciddi konuları karikatürize ederek eleştirir. Özellikle Şakir’in yaşadığı içsel çatışma, fiziksel komedi ve abartılı durumlar üzerinden verilse de, bu çatışma, izleyicide hem empati hem de sorgulama yaratır.
Toplumsal Dönüşüm ve 1980’ler
Film, 1980’lerin ortasında Türkiye’de yaşanan kentleşme, kadınların çalışma hayatına katılması, bireyselleşme gibi toplumsal dönüşümleri arka planda barındırır. Kadının dış dünyadaki varlığı, erkeğin ev içi konforunu tehdit eder hale gelmiştir. Bu bağlamda Şakir’in krizi, yalnızca kişisel değil, sınıfsal ve toplumsal bir krizin yansımasıdır.
Sonuç: Aşk, Panik ve Yeşilçam’ın Dönüşümü
Aşık Oldum, hem komik hem trajik olabilen bir erkeklik portresi sunar. Arzunun bastırılmışlığı, aşkın kontrol dışı doğası ve ahlaki normlarla çatışan dürtüler, film boyunca ironik bir dille ele alınır. Ertem Eğilmez’in geç dönem yapıtlarından biri olarak Aşık Oldum, Yeşilçam’ın sadece romantik değil, aynı zamanda toplumsal değişim karşısında yaşadığı sinemasal evrimi de belgelendirir.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın